ÇOCUKLARDA YARATICILIK
Okul öncesi dönemde çocukların sözel becerileri gün geçtikçe gelişme gösterir, her geçen gün sosyal becerileri ve iletişim kurma istekleri artar. Bununla birlikte paylaşılan etkinliklerde özgün ve yaratıcı problem çözümlerine sahip olduklarını, zihinlerinde pek çok şeyi canlandırabildiklerini şaşkınlıkla karışık bir keyifle izleriz. Oyunlarda bazen yarattıkları karakterlerle, bazen ortaya koydukları ürünlerle kendi dünyalarında ne kadar özgün olduklarını doğal bir şekilde ortaya koyarlar. 
            Peki, yaratıcılık derken neyi kastediyoruz? Yaratıcılık ve yaratım süreci dendiğinde çoğunlukla zihnimizde ilk beliren anlam sanatsal faaliyetler ve ilham olsa da aslında yaratıcılık çok daha geniş bir yelpazede ele alınır. İş yerindeki stratejileri geliştirme, yeni bir sosyal ağ tasarlama, gündelik problemleri çözme gibi eylemler de yaratıcılık yelpazesinde yer alır. Boyu mutfak tezgâhına yetişmeyen ve oradaki şekeri alamayan küçük çocuk için sandalyeye çıkıp tezgâhtaki şekere uzanmak son derece yaratıcı bir çözümdür. Her çocuk doğuştan yaratıcı potansiyele sahiptir. Gelişme döneminde yapılması gereken çocuğun bu potansiyeli gerçekleştirmesine yardımcı olmaktır. 
            Yaratıcılık genellikle olağandışı düşünme yeteneğidir. Iraksak düşünme adı verilen farklı bir akılcı düşünme türüdür. İlk aşaması sahip olunan önceki bilgileri değerlendirme ikinci aşaması ise mevcut durumu bu bilgilerle ilişkilendirerek yeni fikirler üretme olan bu iki aşamalı süreç hem yaratıcılığın hem de problem çözme becerilerinin temelidir. Örneğin bloklardan yaptığı kulelerin yıkıldığını gören çocuk sahip olduğu büyük-küçük, ağır-hafif gibi kavramsal bilgilerini değerlendirip büyük parçaları alta küçük parçaları üste koyma yolunu keşfeder. Buradaki çözüm odaklı yaratıcı düşünme süreci yaratıcılıkla paraleldir. Çocuk bu sayede durumu anlar ve farklı eylemlerinde sonucun ne olabileceğini zihninde canlandırıp uygulamaya geçer. Iraksak düşünme 4 bileşeni içerir. Yaratıcılığı yüksek kişiler bu alanların her birinde -akıcılık (birçok fikir üretme becerisi), özgünlük (sıradan olmayan benzersiz fikirler üretme becerisi), esneklik (geniş bir bakış açısıyla farklı kategorilerde düşünebilme becerisi), ayrıntılı hale getirme (düşünceleri daha ayrıntılı hale getirebilme ve ona odaklanma becerisi)- yüksek kapasite gösterirler.

Neden Yaratıcılığın Geliştirilmesine İhtiyaç Duyarız?

            Yaratıcılık çocuklar için önemli bir özelliktir. Var olan potansiyelin geliştirilmesi gelişimsel açıdan destekleyici olacaktır. Çünkü problem çözme, keşfetme ve yenilik yapma gibi alanların temelini oluşturur. Yaratıcılığı teşvik edilen çocukların benlik saygıları ve motivasyonları daha yüksektir. Daha çok merak ederler ve daha girişken olurlar. Büyüdüklerinde özgüvenli, problem çözme yetenekleri gelişmiş ve yenilikçi yetişkinler olmalarının temel koşulu çocukluklarında yaratıcılıklarının beslenmesidir.  Her çocuk yaratıcılığa dair belli bir potansiyelle dünyaya gelse de yaratıcılıklarının açığa çıkmasına olanak tanımayan çevresel koşullar neticesinde bu özellik gelişemeyebilir. Çocuğun çevresel koşulları ve zamanı yapılandırma şekilleri yaratıcılığı besleyecek şekilde düzenlenmelidir.

Hayal Gücü ve Yaratıcılık

Hayal gücü daha önce hiç görmediğiniz veya deneyimlemediğiniz bir şeyi zihninizde canlandırma yetisidir yani yeni şeyler düşünebilmedir. Her çocuk bu yeti ile dünyaya gelir. Ebeveyn tutumları kimi zaman hayal gücünü destekleme ve bunu keyifli zaman geçirme aktivitesi olarak değerlendirme yönündedir. Bazen de bilerek ya da bilmeyerek çocukların hayal gücünü bastırma eğiliminde olur. Bu eğilimin altında genelde, çocuğun dünyayı olduğu haliyle ve gerçekliği ile kavrayamamasından duyulan endişe yatar. 3 yaşından sonra çocukların çoğu, gerçeği ayırt edebilirler ancak hayal kurmak ve zihinde bazı şeyleri gerçekte olduğundan farklı kurgulamaktan hoşlanırlar. Gerçekliğin kurguyla yaptığı bu geçici değişim, çocuk için başlı başına oyundur. Hayalleri ve taklitlerin olduğu mış gibi oyunları serbest bırakmak, gelişimsel açıdan oldukça faydalıdır.
Hayal gücünün serbest kaldığı oyunlar, çocukların dünyayı nasıl öğrendiklerini gösterir. Bu oyunlarda çocuklar; materyalleri yönlendirir, kendilerini sözlü ve sözsüz olarak ifade eder, (bilerek veya bilmeyerek) planlar, hareket eder, etkileşim kurar, tepki verir ve farklı roller dener. Çocuklar, bebekler, araçlar, bloklar, taşlar, kartonlar veya kutularla yaratıcı oyuna girdiklerinde büyük öğrenme fırsatları mümkündür. Oyun hamurunu şekillendirirken, kir ve su karışımı ile yemek tarifleri oluştururken, sanat malzemeleri ile çalışırken, su birikintilerini sıçratırken veya uçmayı taklit ederken yaratıcı düşünceyi kullanmak, çocuk gelişimini daha öteye taşır, problem çözme becerilerini ve dünyaya karşı deneyimlerini geliştirir. Hayal kurmak, yeni şeyler yapma yollarını denemek ve deneyler yapmak, çocuklarda eleştirel düşünmeyi geliştirmeye yardımcı olur ve yaratıcı problem çözmeyi besler. Ayrıca, hayal gücü, çocukların farklı kararlar üretmesini sağlayarak sosyal-duygusal açıdan olgunlaşma sağlar böylece, iletişim içindeyken öz güvenleri artar. Hayal gücü ve yaratıcılık birbirini besleyen ve paralel ilerleyen süreçlerdir. Yaratıcılığın temelindeki ıraksak düşünme hayal gücünden beslenir.
Çocukların yaratıcılıkları yaşla birlikte azalma eğilimindedir. Anaokulundan ilkokulun sonlarına kadarki süreçte çocukların yaratıcılıklarının düştüğü bilinir. Bunun ana nedeninin eğitimde sınava ve notlara odaklı sistemin, çocukların zihinlerini tek bir doğru olduğuna yönelik düşünmeye sevk ederek yakınsak düşünmeye alıştırması olduğu söylenebilir. Sınavlarda sorunun tek bir doğru yanıtı vardır ve çocuk karşılaştığı problemlerde çözüm üretmeye değil tek bir ana doğru bulmaya yönelik eğitilir. Iraksak düşünme ve dolayısıyla yaratıcılık potansiyelinin en uçta gerçekleştirileceği dönem okul öncesidir.

Çok Az Ekran, Çok Fazla Serbest Oyun

            Çocukların çevrelerinin TV, tablet, bilgisayar ve akıllı telefonlarla sarıldığı günümüzde bu araçlarla onların gelişimlerinde en büyük engeli yaratıcılık alanında koymuş oluyoruz. Oyun özgürlüğü olmayan çocukların yaratıcı benlikleri ortaya çıkamaz. Serbest oyun beyin kıvrımlarının oluşumunu yani beyin gelişimini destekler. Çünkü beyin keşfeder ve bilgiyi yeniden yapılandırır. Bu süreç kesintiye uğradığında yaratıcı çözümler ve fikirler meydana gelemez. Yetişkinlerin yaratıcı fikirleri uykuya geçiş, duş, tuvalet eylemleri esnasında bulması tesadüf değildir. TV ve internet bu düşünce sürecini büyük ölçüde engeller. TV ve internetin dahil olmadığı anlarda tekrardan bu süreç işlemeye başlar. Çocuklarda, TV ve interneti toplamda yaş düzeyi doğrultusunda yarım saat ila 2 saat arasında sınırlandırıp, serbest oyunla kalan zamanı doldurmak yaratıcılığı son derece destekleyecektir. Blok, lego, oyun hamuru, evcilik ve dramalar gibi rol oyunları, oyun parkı gibi serbest oyunlar ekranların yerini aldığında çocuklar başta yadırgasalar da zamanla daha çok oyun doyumu elde edeceklerdir. Serbest oyun etkinliklerinde çok fazla ayrıntılandırılmış, belirli fonksiyonları dışında çocuğun kendinden bir şeyler katarak yönetemeyeceği pahalı elektronik oyuncaklar yerine daha basit, farklı şekillerde yönlendirilmeye açık oyuncaklara yer verilmesi de oldukça önemlidir.

Diğer Öneriler
  • Yaratıcılığa değer verilen bir ortam yaratın. Çocuklar ebeveynlerinin değer verdikleri şeylere değer vermeye eğilimlidirler. Geleneksel olarak tanımlanan başarıya (notlar, ödüller, stickerlar, hedefler vb.) yaratıcılıktan daha çok değer verilen bir evde çocuk ıraksak düşünmeyi geliştiremez. Ebeveynler yaratıcılığı değerli görmeli ve bunu zaman geçirmeye yönelik seçimlerine yansıtmalıdırlar. Evin dekorasyonunda yenilikçi parçalara ve sanatsal ürünlere yönelmek, yaratıcı oyunlara katılmak, kurgu kitaplar okumak gibi. Çocuğunuz için yaratıcılığı erişilebilir hale getirin: Çocuğunuz çizimden hoşlanıyorsa, etrafa sanat malzemeleri bırakın. İçeride ve dışarıda basit etkinlikler de yardımcı olabilir. Örneğin, çocukların evin her yanında büyüteç kullanarak çıplak gözün göremediğini keşfetmelerini sağlayın.
  • Hatalara tolerans gösterin. Çocuğunuza hata yapmanın sorun olmadığını hatırlatın. Onları keşfetmeye, oynamaya ve hataları yapmaya teşvik edin. Bu keşif onun size sevgisini besler ve yeni girişimlere yönelik motivasyonunu canlı tutar.
  • Doğada vakit geçirin. Doğanın faydaları sonsuzdur. Doğa her zaman değiştiği için, keşif, yaratıcılık ve problem çözme için sayısız fırsatlar sunar. Doğal dünya, çocuklara düşünme, soru sorma, varsayımlar yapma ve yaratıcı zihin geliştirme için ilham verir. Çocuklar kumda çizebilir, dallarla yeni şeyler inşa edebilir, doğada bulduklarını farklı gündelik nesneler gibi kullanabilir.
  • Sözel etkinlikler yapın. Tekerlemeler, bilmeceler, "nesi var?" gibi oyunlar, senaryo kurgulamalar yaratıcı zihinleri canlandırabilir ve besleyebilir. Aynı zamanda, bu etkinlikler kelime dağarcığını zenginleştirir, ses bilgisini geliştirir. Bu oyunlar araba yolculuğu sırasında vakit geçirmek için de mükemmel ve eğlenceli bir yoldur.
  • Okuma etkinliklerini interaktif hale getirin. Okuma zamanını eğlenceli ve katılımlı bir sürece dönüştürün. Çocuğunuzun hayal gücünü kullanarak, onunla öykü için olası diğer senaryoları veya sonları tartışın. Çocuğunuzun bazen kendisini ana karakter olarak konumlandırıp yeni hikâyeler oluşturması konusunda yönlendirin. Sorularla onun hikâyelerini ayrıntılandırmasına destek olun.
  • Açık uçlu ve düşündürücü sorular sorun. Düşünmeyi kışkırtan yaratıcı ve imgesel sorular sormak fikirlerini ifade etmesi ve görüşünü paylaşması için etkili bir yoldur.  Ayrıca fikirlerinin önemli olduğuna dair mesaj vermenizi de sağlar. "Sence ne olurdu ...?" "Bir köpek ve bir kedi arasındaki fark nedir?" "Bunu yapmanın başka yolları nelerdir?" gibi sorular hayal gücünü kullanmasına ve yaratıcılığını devreye sokmasına yardımcı olur.

Blog

ÇOCUKLARDA YARATICILIK Okul öncesi dönemde çocukların s&... Uzman Psikolog Tuğba ATAK
RENK BİLİNÇALTININ ANA DİLİDİR   “Renk bilinçaltının ana dilid... Psk./Aile danışmanı Nazlı Tutan
ALDATILMAK BİN ÇİZİK GİBİ Pek çok çift, ilişki terapisi almak... Psk./Aile danışmanı Nazlı Tutan

Mavişehir Park Yaşam Ofisleri G523 Sokak No: 32/A D:106 Kat:1 Yalı Mahallesi
Karşıyaka İZMİR
(Mavişehir İZBAN İstasyonu Karşısı)

Gsm.0 (532) 132 34 88 info@izmirpsikolojikdanismanlik.com

Bize Ulaşın