ÇOCUKLARDA PROBLEM ÇÖZME BECERİSİ NASIL GELİŞİR?
Sosyal gelişim süreçleri, psiko-sosyal gelişim, sosyal beceriler ve sosyal problem çözme becerilerinden oluşur. Bireyin sosyal gelişim süreçlerini kazanması sosyal gelişimini olumlu yönde etkiler. Sosyal beceri, kişinin başkaları ile iletişimi başlatmaları ve sürdürmeleri için öğrenilmiş davranışlardır. Sosyal beceriler çocuğun çevresindeki beklentileri başarı ile karşılayabileceği, diğer bireylerle pozitif etkileşim, iletişim, dinleme, dikkati sürdürme, talimatları takip etme gibi becerileri kazanmayı gerektirir.  Psiko-sosyal gelişim bireyin içinde bulunduğu toplumsal uyaranlara, grup yaşamının kural ve zorunluluklarına karşı duyarlılık geliştirmesi bunun sonucunda yaşadığı ortamdaki kişilerle uyumlu olma sürecidir. Sosyal problem çözmede ise “ bir kişinin günlük yaşamda karşılaşılan problemleri tanımlaması ya da etkili çözüm yollarını bulması veya uyum sağlamasında kendi kendini yöneten bilişsel ve davranışsal süreçlerdir. Çocuk sosyal yaşama başladığı andan itibaren sorunlar başlayacaktır. Bu nedenle çocuklarımızın karşılaştıkları sorunlarla ilgili olarak sabırlı olmamız gerekmektedir. Çocuklarımızı cesaretlendirip sorunlarını kendilerinin çözmelerine fırsat vermeliyiz. Yaşadığı sosyal problemlere çözümler bulması konusunda ebeveynleri tarafından cesaretlendirilen çocuklar çözüm bulmaya daha istekli olur. Bilgisini, becerisini kullanacak fırsat bulmuş olur. Bu konuda onlara yapabileceğimiz en büyük yardım sorunlarını çözme yönünde bakış açılarını geliştirmelerini desteklemektir.

Bir sorunla karşılaştığımızda kimimiz bu sorunu oldukça soğukkanlılıkla ele alıp çözmeye çalışır kimimiz ise sorunun omuzlarımıza bir yük gibi bindiğini düşünür ve sorunu çözmek yerine pes eder. Bu duruma yaklaşımlarımız sahip olduğumuz mizaçtan etkilendiği kadar ailemizin bizlere verdiği eğitimlerden de etkileniyor. Küçük yaşlarda edinilen sorun çözme becerileri çocukların ileri yaşlarında da kendi kararlarını şekillendirmelerinde büyük rol oynuyor. Anne ve babalar çocuklarının küçük yaşlarda sorunlarla karşılaşmalarını ya da bunlarla baş etmek zorunda kalmamalarını engellemek için genelde kendileri sorunlara müdahale etmeye ve çözmeye çalışıyorlar. Ancak bu durum görünürde çocuğu sorundan uzaklaştırsa da çocuğun ilerideki yaşamında başka sorunlarla karşılaşmasına neden oluyor. Çocuk kendi kontrolü ile sorun çözmeyi, karar vermeyi öğrenemeden ve sürekli birilerinin kararlarına bağımlı olarak büyür, ancak bir gün kendi kararlarını vermek zorunda kalınca ne yapacağını bilemez ve çıkmaza girer.
Sosyal problemlerin çözümü, çok defa başkalarına karşı sorumlu olmayı kabul etmeye ve anlamaya bağlıdır. Karşılaştıkları güçlükler üzerinde başkalarının hüküm vermesini bekleyeceği yerde bu güçlüklere çözüm yolları bulmak için ebeveynleri tarafından cesaretlendirilen çocuk, mevcut problemin gerektirdiği işi yapmaya çalışırken bilgisini, anlayışını, becerisini de kullanacak bir fırsat bulmuş olur. Böylece problem çözme çocuğun yeteneklerinin, kendine saygı ve güven duygularının gelişmesini hızlandırmasının yanında bir birey olarak gelişmesini çabuklaştırmaktadır.
Problem çözme etkinlikleri, çocukların hedefe nasıl ulaşacakları ile ilgili kararlar vermelerini sağlamasının yanında yetişkinlerin de çocuklardan bir şeyler öğrenme fırsatını sağlar. Problem çözen çocukları gözleyerek ve sordukları soruları dikkatlice dinleyerek, çocuğun ne düşündüğü anlaşılabilir. Problem çözme olanakları yetişkinlere çocukların düşüncelerini anlamak ve yeni bağlantılar-ilişkiler sistemini fark etmek için fırsatlar vermiş olur.
 
Çocuğun tüm gelişim alanlarında olduğu gibi problem çözme becerisinin gelişiminde de ana baba tutumları etkili olmaktadır. Çocuğun ileriki yaşamında gerek aile içindeki bireylerle gerek yaşıtları ve diğer insanlarla sağlıklı, doğru ilişkiler kurabilmesi için fırsatların sağlanması ve bunların geliştirilmesi ana babaların tutum ve davranışları ile şekillenir. Çocuk başkalarına karşı nasıl davranacağını, toplumda karşılaştığı zorluklarla başa çıkabilmeyi öğrenmek zorundadır. Bu alanda uygun bir örnek oluşturmanın ve çocuğun toplumsal davranışına şekil vermenin sorumluluğu da aileye düşmektedir.
 

 Çocuğunuzu bir sorun anında mutlaka dinleyin ve onun ihtiyaçlarını, isteklerini anlamaya çalışın.
 Çocuğunuzun düşüncelerini özetleyerek doğru anlayıp anlamadığınızı ona gösterin.
 Çocuklarınız bir sorunla karşılaşınca ya çözüm girişiminde bulunur ya şikâyette bulunur ya da problemi yok sayar, üstünde durmaktan kaçınırlar. Çocuklarınızı cesaretlendirerek onların sorunlarını kendilerinin çözmelerine fırsat verebilmelisiniz.           
Sorunlarını çözme yönünde bakış açılarını geliştirmelerini desteklemeniz gerekmektedir. Ona doğrudan çözümü söylemek yerine, onlara açık uçlu sorular sorarak çocuğun düşünmesini sağlamalısınız. ‘’Ne oldu?” , “Sorun nedir?”, “............. olmadan (örneğin o sana bağırmadan) önce ne olmuştu?”, “.............. olunca (örneğin, o sana bağırınca) ne hissettin?”, “Sen ........ yapınca (örneğin onu annesine şikayet edince) Ne oldu?”, “Sen ........ yapınca (şikayet edince) o ne hissetmiş olabilir?”, “Sen ........ yaptıktan sonra (şikayet ettikten sonra) sonuç ne oldu?”, “..............yapmaktan (şikayet etmekten) daha başka ne yapabilirdin?”, “ ……….yapmak (onu başkasına şikâyet etmek) sence iyi bir fikir mi?” (Uygun bir fikir olduğunu düşünüyorsanız, “Öyleyse bunu deneyebilirsin.” diyebilirsiniz), “Burası ............. yapmak için (onu şikâyet etmek için) sence uygun bir yer mi / uygun bir zaman mı ?”, “Bunun için daha uygun bir zaman düşünür müsün?” vb. sorularla çözüm yolu bulabilmesi için cesaretlendirebilir ve konu hakkında düşünmesi için teşvik edebilirsiniz. Bu tür konuşmalarla çocuk kendi davranışının nedenleri, davranışlarının başkaları üzerindeki etkileri, davranışlarının olası sonuçları üzerinde düşünmeye yönlendirilmiş olur.
 

 
Böylece çocuk, aldığı kararların sonuçlarını yaşayıp bir sonraki için farklı çözümler bulacaktır. Böyle durumlarda sonuçlar üzerinde konuşup “Daha iyi sonuç almak için neler yapabilir?” ya da “Bir sonraki sefere nasıl farklı davranabilirsin?” gibi sorular sorulabilir. Farklı alternatifler veya farklı bakış açıları geliştirmeleri için düşünmeleri sağlanabilir.
 Çocuğunuzun duygu ve ihtiyaçları hakkında karşılıklı konuşun. Çocuğunuzla beraber beyin fırtınası yaparak çözümler bulmaya çalışın ve aklınıza gelen tüm fikirleri çocuğunuzla birlikte bir kâğıda yazın, birlikte listenizi gözden geçirin ve en uygun çözümü bulun.
 
 Çocuğunuza küçük sorumluluklar verin, böylece onun kendine olan güvenini arttırmış olursunuz. Kendine güveni olan bir çocuk sorunlarla baş ederken daha rahat olacaktır.
 
 Çocuğunuza kendi fikirlerini sorun, fikirlerini öğrendikten sonra neden böyle düşündüğünü anlamaya çalışın. Fikirlerini özgürce belirtebilen bir çocuk, sorun çözerken kendi kararlarının önemini anlayabilecek ve kendi kararları ile sorunu çözmeye çalışacaktır.
 

 
 Aile toplantıları yoluyla ve kendi hayatınızda gerçek sorunları nasıl çözdüğünüzü çocuklarınıza göstererek evinizde bir sorun çözme ortamı yaratın. Bu süreçte, çocuklarınız isterlerse bir sorunu tartışma fırsatına sahip olabilirler.
 
 Çocuğunuza çeşitli kitaplar okuyun ve kitapta olan karakterlerle ilgili sorular sorun. Örneğin kitaptaki karakter bir sorunla karşılaşmıştır, siz de çocuğunuza “Eğer, sen onun yerinde olsaydın ne yapardın?” diye sorabilirsiniz. Böylece çocuğunuza farklı sorunlar hakkında düşünme fırsatı vermiş olursunuz.
 
Çocuğunuzun sorunlarını üstlenmek, onu sorun çıkabilecek ortamlardan korumak veya uzaklaştırmak, ortamı önceden sorunsuz hâle getirmeye çalışmak, sorunu onlar adına çözmektir. Ancak bu durum görünürde çocuğu sorundan uzaklaştırsa da onun farklı sorunlar yaşamasını engellemez ve ileride yaşamında çözemediği birçok sorunla karşılaşmasına neden olur. Bu da çocukların anne babalarına bağımlı olup problem çözme becerilerinin gelişmesinde olumsuz yönde etkilemektedir. Çocuğunuza inanın ve güvenin. Onu, başarılı olması, becerilerinin ötesine geçebilmesi için sevgi ve güvenle destekleyin. Her konuda olduğu gibi sorun çözme konusunda da siz çocuklarınıza bir modelsiniz. Çocuklar başkalarının çözüm önerilerini benimsemeye pek istekli değildir. Eğer çocuklar çözümü kendileri bulurlarsa, bunu uygulamaya koyma olasılıkları da daha fazladır. Onlar, sorun çözmeyi deneyim yoluyla öğrenirler ve sorunlarını çözerek öz güvenlerini artırıp düşüncelerini açıklama ve kendini savunma yönlerini geliştirebilirler.

 
Yararlanılan Kaynaklar:
• Gordon, Thomas. Aile İletişim Dili, Sistem Yayıncılık, İstanbul, 1996. Lindenfield, Gael. Kendine Güvenen Çocuk Yetiştirme,HYB Yayıncılık , Ankara,1997.
• Gander, Mary J. et al. Çocuk ve Ergen Gelişimi, İmge Kita-bevi, Ankara, 1998.
• Humphreys, Tony. Çocuk Eğitiminin Anahtarı: Özgüven, Epsilon Yayınları İstanbul,2001 • Lindenfield, Ggael. Kendine Güvenen Çocuk Yetiştirme, HYB Yayıncılık, Ankara,1999.
Bluesteın, Jane. Ana - Babaların Yapması ve Yapmaması Gerekenler. Ankara, HYB Yayınları, 2000
• Öğülmüş, Selahattin. K. Sorun Çözme Becerileri ve Eğitimi. Ankara, Nobel Yayıncılık, 2001 

Blog

ÇOCUKLARDA YARATICILIK Okul öncesi dönemde çocukların s&... Uzman Psikolog Tuğba ATAK
RENK BİLİNÇALTININ ANA DİLİDİR   “Renk bilinçaltının ana dilid... Psk./Aile danışmanı Nazlı Tutan
ALDATILMAK BİN ÇİZİK GİBİ Pek çok çift, ilişki terapisi almak... Psk./Aile danışmanı Nazlı Tutan

Mavişehir Park Yaşam Ofisleri G523 Sokak No: 32/A D:106 Kat:1 Yalı Mahallesi
Karşıyaka İZMİR
(Mavişehir İZBAN İstasyonu Karşısı)

Gsm.0 (532) 132 34 88 info@izmirpsikolojikdanismanlik.com

Bize Ulaşın